Tunceli'nin Nazimiye İlçesi'ndeki Sarıyayla Jandarma Karakolu'na pkklı teröristlerce ve 4 askerin şehit olduğu saldırıda yaralanan 7 askerden 22 yaşındaki Çavuş Erman Aydın, tedavi gördüğü Ankara GATA'da bu akşam şehit oldu.
Çavuş Aydın, aşırı kilolarına rağmen askere gitmek için Genelkurmay Başkanlığı'na yazdığı mektupla gündeme gelmişti.
Nizamiye İlçesi'nde bulunan Sarıyayla Jandarma Karakolu'na kalabalık pkklı teröristlerce uzun namlulu silahlarla 30 Nisan gecesi düzenlenen kanlı baskında 4 asker şehit olmuş, 7 asker de yaralanmıştı.
Sabaha kadar süren çatışma sonunda yaralı askerlerden Ankara GATA'da tedavi altına alınan Bursalı Çavuş Erman Aydın, doktorların tüm çabalarına rağmen 21 gün sonra bu akşam şehit oldu.
Aydın'ın günlerce verdiği yaşam savaşına yenik düşerek şehit olduğu haberi kanser tedavisi gören annesi Nadiye Aydın ile baba Necdet Aydın'ı gözyaşlarına boğdu. İlkokula giden bir kardeşi bulunan Erman Aydın'ın Bursa'daki baba ocağı acı habere alan yakınlarıyla dolup taştı.
Tedavi gördüğü GATA'da bu akşam şehit olan Erman Aydın'ın askere gidebilmek için büyük çaba sarfetmişti. Aşırı kilolarından dolayı askerlik yapmasında sorun yaşanınca bir yandan zayıflamaya çalışan Erman Aydın, diğer yandan da vatani görevini yapabilmek için Genelkurmay Başkanlığı'na mektupla başvurmuştu.
Saldırıdan sonra açıklama yapan amcı Nejat Aydın yeğeninin fazla kilolarına rağmen askere gitmek için büyük mücadele verdiğini ve bunu da kazandığını bealirterek şunları söylemişti:
"Boyu 1.82 santim olan Erman askere gitmeden önce 106 kilo geliyordu. Askerlik şubesi aşırı kilolarından dolayı kendisinin silah altına alınamayacağını bildirdi. Buna rağmen askere gideceğini söyledi. İstediğini de yaptı. Genelkurmay Başkanlığı'na dahi mektup yazdıktan sonra Manisa Kırkağaç'ta komando olarak acemi birliğine teslim oldu. Burada 85 kiloya kadar düştü. Daha sonra Tunceli'nin Naimiye İlçesi Sarıyayla Jandarma Karakolu'nda çavuş olarak vatani görevini yapmaya başladı. Askerliğinin bitmesine 3.5 ay kalmıştı. Saldırıda arkadaşlarıyla teröristlere aslanlar gibi direndiler."
Türk Askerleri Yoksa Ölümsüz Mü??
Tugay DİNÇ tarih 21.05.2010, 12:16 (UTC)
Türk Askerleri Yoksa Ölümsüz Mü??
Yunanistan’da piyasaya çıkan “Kırmızı ve Yeşil Hat” isimli kitapta, Kıbrıs’ta Türk askerine karşı savaşan Yunan askerlerin anıları anlatılıyor.
Bir Yunan askeri, Kocatepe’yi Türk jetlerinin yanlışlıkla batırması gibi Rumların da Yunan uçaklarını vurduğunu söyleyip, kendilerini en çok ‘dehşete düşüren’ anılarını da şöyle özetliyor: “Çoğunun tüfeği omzunda, namlusu aşağı bakıyordu. Bilemiyorum subayları Türk askerlerine ne demişti, sanki gezmeye çıkmış gibiydiler. Biri düşüyor arkasından başkası çıkıyordu. Türk askerleri bitmek bilmiyordu.”
KİTAPTAN bir paragraf: “Tamam Türkler, Kocatepe muhribini Yunan muhribi Lesvos sanıp batırdılar. Ancak Kıbrıslı Rumlar da, Lefkoşa Havaalanı’nı korurken, öğle vakti paraşütçüler indirip Kıbrıs üzerinde cirit atan Türk uçaklarını vuracakları yerde, karanlıkta bir güzel Yunan uçaklarını vurdular. İki-üç uçağı yaraladılar, birini de düşürdüler. İçinde A. Bölüğü’nün çocukları (Yunan askerleri) vardı”: Nikos Letsis.. 1974 Kıbrıs olaylarında yeralan Yunan askeri.
Yoksa vurduğumuzu mu zannediyoruz
Atina’da piyasaya yeni sürülen avukat Vasilis Guroyiannis’in 456 sayfalık “Kırmızı ve Yeşil Hat” isimli kitabında, dönemin Kıbrıs’taki Yunan askerlerinin anlattıkları roman şeklinde okuyucuya aktırılıyor. Yunan askeri Letsis’in bir başka anısı da şöyle:
“Geri çekilmemiz emri verildi. Çoğumuz bu emirden habersizdik. Yunan subayları geri çekilmiş, buna karşı askerler hâlâ savaşıyordu. Türkler çok kalabalıktı. Hiçbir desteğe ihtiyaç duymadan üzerimize doğru geliyorlardı. Hatta bazıları silahlarını omuzlarında taşıyordu, namlular aşağı bakıyordu. Bilemiyorum subayları Türk askerlerine ne demişti, sanki gezmeye çıkmış gibiydiler. Yaklaşmalarını bekledik. Ateş açtık. Biri düşüyor arkasından başkası çıkıyordu. Türk askerleri bitmek bilmiyordu. Türk askerleri ya ölümsüzdü ya da bir şeyler içmişlerdi. Hatta bir ara, ya bizim gözlerimiz bozuk da Türk askerlerini vurduğumuzu mu zannediyoruz diye düşündüm”.
Türkler golleri atmıştı
KİTAPTA yeralan bir diğer Yunan askerinin anlattıkları ise şöyle:
“Kıbrıs’ta savaştığımı söylemekten utanıyorum. Eğer bir futbol maçına benzeteceksek, Türkiye ile Yunanistan, Kıbrıs’ta top oynayacaktı. Yunan takımı daha sahaya girmeden Türkler, bütün golleri atmışlardı”.
Bir başka Yunan askerinin anlattıkları: “Bizler Kıbrıs’ta Yunanistan’ın ayıbı idik. Cuntacı sayılıyorduk, Rumlar bizi istemiyorlardı. Sonra pek de anlamadığımız ve beklemediğimiz bir şekilde karşımızda Türkleri bulduk. Bir anda etrafımızda rahatça dolaşan tanklar ve uçaklar gördük”.
Kitapta, “Yordan” isimli bir asker şunları söylüyor: “Ayağıma iki mermi isabet etmişti. Lefkoşa havalanından hastaneye götürülecektim. Az ilerde bir Yunan uçağı duruyordu. Rum askerleri gelip baltalarla uçağı parçalamaya başladılar. Sonradan öğrendiğim kadarıyla, Türkler Girit’ten Kıbrıs’a Yunan uçağı geldiğini kanıtlamasınlar diye tahrip ediliyorlardı”.
